TARİHE HOŞGELDİNİZ
   
 
  osmanlı devleti yükselme dönemi


 

Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi, II. Murat'ın (1421 - 1444, 1446 - 1451) ölüp de yerine oğlu Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed) (1444 - 1446, 1451 - 1481) padişah olduğunda, artık Osmanlı Devleti, Ankara Savaşı'nın tüm sarsıntılarını atlatmış ve kuruluş dönemini tamamlamış bir imparatorluk olarak dünya tarihindeki yerini almaya hazır bulunuyordu. 1451'de II. Mehmed, atalarının pek çok defa girişip de başaramadıkları İstanbul'u alma işini düşünebilecek ve bunu gerçekleştirebilecek kadar kendini güçlü hissediyordu.
 

Mehmet(Fatih)dönemi (1451-1481) Murat'ın ölümünden sonra 19 yaşındaki oğlu Mehmet ilk iş olarak İstanbul'un fethi için hazırlıklar başlatır. İstanbul'un Fethi(29 mayıs 1453) Fethin sebebleri:
1) Bizansın sürekli olarak avrupa devletlerinin Osmanlı alehine kışkırtılması
2) Bizansın Anadolu beylikleri ve şehzadelerini Osmanlı yönetimi aleyhini kışkırtarak karışıklık çıkartması
3) İstanbul'un boğazı üzerinde bulunan Bizans'ın Osmanlı ticareti için büyük bir denge oluşturması
4) Osmanlı sınırları içerisinde kalan Bizans topraklarının bütünlüğünü bozması
5) Bizans engelinin ortadan kaldırarak balkan fethlerinin dahada kolaylaştırmak istenmesi
 


 

Yavuz Sultan Selim dönemi

Yeniçerilerin desteği ile babası II. Beyazıt'ı tahttan uzaklaştıran Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'in Anadolu'daki müritlerine karşı şiddetli bir mücadeleye girişti.Kardeşleri Ahmet ve Korkud'u yenerek Şah İsmail'e karşı Çaldıran'da kazandığı zaferden (1514) sonra Tebriz'e kadar ilerledi.Dönüşünde Dulkadiroğulları Beyliği ile Turnadağ Şavaşı yapıldı(1515).Bunu gören Ramazanoğulları Beyliği savaşmadan teslim oldu ve Anadoluda Türk birliği sağlandı. Bundan sonra I. Selim, Memlûklar'a karşı harekete geçti. Yavuz'un Batı' da tehlike görmemesi nedeniyle doğu sınırlarını kontrol altına almak istemiştir. Bu sebeple doğuya yönelik fetih politikası izlemiştir.

Mısır Seferi

Nedenleri:

  • Yavuz Sultan Selim'in İslam Dünyasının lideri olmak istemesi
  • Baharat Yolu ve zengin bir tarım bölgesi olan Mısır'ı almak istemesi
  • Dulkadiroğullarının Osmanlı egemenliğine girmesi
  • Memlüklerin Şah İsmail ile ittifak kurması

Mercidabık Savaşı(1516) Memlük sultanı Kansu Gavri yenildi,Suriye,Filistin Osmanlılara geçti. Ridaniye Savaşı(1517) Yeni sultan Tomanbay güçlü bir savunma hattı oluşturdu.Yavuz Sultan Selim müthiş bir taktikle ateşhattının arkasına geçti.Memlük devleti sona erdi,toprakları Osmanlının oldu. Sonuçları:

  • Memlük toprakları alındı.
  • Memlük hazinesi alındı,hazine altın doldu.
  • Kutsal Emanetler İstanbula taşındı.
  • Halifelik Osmanlı'lara geçti.
  • Osmanlı devleti teokratik devlet yapısı kazandı.
  • Venedikliler Kıbrısa ödedikleri 10000 altını Osmanlıya ödemeye başladılar.
  • Baharat Yolu, Mısır alındı.

Kanuni Sultan Süleyman dönemi

Rodos'un alınması

Kanuni döneminde Osmanlı Devleti'nin batıya karşı bir savaş cephesi de Akdeniz'di. Akdeniz'de meydana gelen ilk önemli olay, Saint Jean Şövalyeleri'nin elinde bulunan Rodos'un alınması oldu (1522). Kanuni'nin Rodos'u ele geçirdiği sıralarda Türk-İslâm korsanlar, Cezayir'de bir korsan devleti kurmuş bulunuyordu. Ancak bu korsan devleti, V. Karl'ın baskıları karşısında, Osmanlı Devleti'nin korumasına girmek zorunda kaldı ve böylece Cezayir bir Osmanlı eyâleti oldu (1533). Bu korsan devletin başında bulunan ünlü denizci Hızır Reis de, Barbaros Hayrettin Paşa adı ile Osmanlı kaptan-ı deryalığına getirildi. Barbaros Hayrettin Paşa'nın Osmanlı kaptan-ı deryası olduğu dönemde, Akdeniz'de Osmanlı Devleti ile başta İspanya ve İtalyan şehir devletleri arasında çok şiddetli deniz mücadeleleri gerçekleşti. Bu dönemin en önemli olayı, Preveze Deniz Savaşı'nda Barbaros Hayrettin Paşa'nın, kendisinden gemi, top ve asker sayısı bakımından üstün olan ve Andrea Dorya komutasındaki birleşik Hristiyan donanmasına karşı kazandığı parlak zafer oldu (28 Eylül 1538). Bu zafer Osmanlı donanmasının Akdeniz'in en güçlü deniz kuvveti olduğunu ortaya koydu. 1541'de V. Karl'ın Cezayir'i almak için yaptığı girişim de püskürtüldü. Yine Preveze Deniz Savaşı'ndan sonra Osmanlı donanması, Barbaros'un komutasında, Fransa'ya yardım etmek için V. Karl'ın müttefiki Savoya Dükü'nün elinde bulunan Nis'i aldı (1543). 1551'de Trablusgarp, Osmanlı egemenliğine geçti. Cerbe'de 1560'ta büyük bir deniz zaferi daha elde edildi. Bütün bu başarılar Osmanlılar'ın Akdeniz'in en güçlü deniz kuvveti olduğunu ortaya koyduğu gibi, bir süre Akdeniz'in bir Osmanlı denizi olmasını da sağladı.

Osmanlı kalyonu

Hint Deniz Seferleri

Akdeniz'de Osmanlılar'la Hristiyan Akdeniz devletleri arasında her iki taraf için de yıpratıcı deniz savaşları yapılırken, Osmanlı Devleti 1538'den başlayarak Hint Okyanusu'nda Portekizliler ile mücadeleye girişti Osmanlı Devleti'nin Hint Okyanusu için mücadelesi 1669'a kadar sürdü. Bu süre içinde birkaç kez Hindistan'a, bir kez de Sumatra Adası'na donanma gönderildi; Yemen, Habeşistan ve bazı Afrika ülkeleri Osmanlı Devleti'ne katıldı, Hint Okyanusu'nda Portekizlilere karşı bazı deniz başarıları elde edildi ise de, Osmanlılar Hint Okyanusu'nda kesin bir üstünlük sağlayamadılar. Osmanlılar'ın Hint Okyanusu'ndaki başarısızlığı daha sonra hem Osmanlı devleti hem de tüm doğu ulusları için son derece olumsuz sonuçlar doğuracaktır.

İran seferi

Kanuni döneminde önemli mücadele alanlarından biri de İran oldu. Yavuz Sultan Selim zamanında İran'a karşı kazanılan Çaldıran zaferine, Osmanlı ordularının Tebriz'e kadar ilerlemesine ve tüm Doğu Anadolu'nun Osmanlı egemenliğine geçmesine karşın İran ile kesin bir barış antlaşması imzalanmamıştı. Gerek İran gerekse Osmanlı İmpratorluğu, birbirlerine kuşku ile bakıyorlardı. İran, Anadolu'yu ele geçirme planlarından vazgeçmediği gibi, Osmanlılar da Hint Okyanusu'na kuzeyden açılan iki körfezden biri olan Basra Körfezi'ne açılan Irak topraklarını ele geçirme emelleri besliyorlardı. Bu arada iki devlet arasında sınır olayları da eksik değildi; bir takım sınır görevlileri durmadan taraf değiştirmekteydiler. Bütün bu olaylar bir araya gelince 1533'te Sadrazam İbrahim Paşa, İran seferiyle görevlendirildi, arkasından da padişah İran seferine çıktı (1534). "Irakeyn Seferi" denilen bu seferin en önemli ve kalıcı etkisi Bağdat dahil olmak üzere Irak topraklarının Osmanlılar'ın eline geçmesi oldu (1535). Böylece Hint Okyanusu'na açılan önemli körfezlerin ikisi de Osmanlılar'ın eline geçmiş oldu. İran savaşları 1555'teki Amasya Antlaşması ile sona erdi; antlaşma sonucu Azerbaycan ile merkezi Tebriz, bir kısım Doğu Anadolu toprakları ve Irak Osmanlılar'ın eline geçti. Bu barış 1576 yılına kadar sürdü.

 
 
giriş
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
ilim
 
ilim ilim bilmektir
ilim kendin bilmektir
sen kendini bilmezsen
ya nice okumaktır
söz
 
olumlu bir yaklaşım kişinin yarın için bir pasaportudur
söz
 
görünen gerçek gerçek olmayabilir
söz
 
rotasını bilmeyen gemiye rüzgar yardım etmez.
 
Bugün 80911 ziyaretçi (125415 klik) kişi burdaydı!
MERHABA Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol